Nüfus Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair 7039 sayılı Kanun 03/11/2017 tarihli ve 30229 sayılı Resmi Gazete’ de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Söz konusu Kanunla 5490 sayılı Kanuna eklenen Geçici 8 inci Maddede “Kişinin iki yıl içerisinde yerleşim yerinin bulunduğu nüfus müdürlüğüne yazılı olarak başvurması kaydıyla; 21/6/1934 tarihli ve 2525 sayılı Soyadı Kanununun 3 üncü maddesine aykırı soyadları ile yazım ve imla hatası veya düzeltme işareti kullanılmamasından kaynaklanan anlam değişiklikleri bulunan ad ve soyadları mahkeme kararı aranmaksızın il veya ilçe idare kurulunun vereceği kararla bir defaya mahsus olmak üzere değiştirilebilir. İl ve ilçe idare kurullarının vereceği karar kesindir. Soyadı değiştirilen erkek ise kendisi ile birlikte varsa karısının ve müracaat tarihinde ergin olmayan çocuklarının da soyadları düzeltilir. Soyadı değiştirilen kadın ise kendisi ile birlikte ergin olmayan evlilik dışı çocukları varsa onların da soyadları düzeltilir.” denilmektedir.

Özel hukuk açısından ad, kişiyi tanıtan ve onu diğer bireylerden ayırmaya yarayan bir kavramdır. Bu nedenle ilgili kişilerin yazılı talebi olmadan resen ad ve/veya soyadı düzeltilmeyecektir. İl veya ilçe idare kurulunun vereceği kararla bir defaya mahsus olmak üzere ad ve/veya soyadı değiştirilebilir. İl veya ilçe idare kurullarının vereceği karar kesindir. Kişinin ad ve/veya soyadı, dayanak belgesine uygun şekilde aile kütüklerine tescil edilmesine rağmen, evlenme, yer değiştirme, evlat edinilme gibi nedenlerle kaydın taşınması sırasında hatalı yazılmış ve bu ad ve/veya soyadı, uzun yıllar okul, askerlik, evlenme ve boşanma gibi işlemlerinde kullanılmış ise resmi makamlar karşısında zor durumda kalmasını önlemek açısından uygulamada ilgilinin yazılı talebi olmadan yapılan maddi hatalar düzeltilmemiştir. Yapılan düzenleme ile ilgililerin yazılı talebinin olması halinde açık kaydına hatalı tescil edilen ad ve/veya soyadının muhafaza edilip kapalı kaydındaki ad ve/veya soyadının açık kaydına göre düzeltilmesinin talep edilmesi ve il ve ilçe idare kurullarınca bu yolda karar verilmesi halinde kişinin kapalı olan kaydındaki ad ve/veya soyadının nüfus müdürlüklerince düzeltilmesine imkân sağlanmıştır. 

Kanun hükmü gereğince ad ve/veya soyadı değiştirme talebi bulunan kişinin yerleşim yerinin bulunduğu yerin nüfus müdürlüğüne müracaatı esastır. Bu nedenle il veya ilçe idare kurullarınca yerleşim yeri dışındaki nüfus müdürlüklerine yapılan müracaatlar kabul edilmeyecektir. Müracaatın bizzat ilgili kişi tarafından veya ad ve/veya soyadı değiştirilmesine yönelik bilgileri ihtiva eden vekâletnameyi ibraz eden vekili tarafından da yapılması mümkündür. Yerleşim yeri aynı olan ailenin ergin çocukları soyadı değişikliğine ilişkin talepleri için ana ve babaları ile birlikte müracaat edebilirler.

İsmin mahkeme kararı ile değiştirilmesi zorunluluğu olan haller için ise şöyle bir prosedür ileri sürülmüştür. 4721 Sayılı Medeni Kanunun 27. Maddesine göre; ‘Adın değiştirilmesi, ancak haklı sebeplere dayanılarak hâkimden istenebilir. Adın değiştirildiği nüfus siciline kayıt ve ilân olunur. Ad değişmekle kişisel durum değişmez.’ ifadesi yer almaktadır. Medeni Kanunun 27’nci maddesiyle ismin değiştirilmesinin haklı sebeplere dayanılarak hâkimden istenebileceği kabul edilmiştir. Maddenin bu hali ile haklı sebepten bahsedilmekle birlikte nelerin haklı sebep sayılabileceği kanunda belirtilmemiştir. Bu nedenler hâkimin takdirine bırakılmıştır. Hangi hallerin haklı sebep teşkil ettiği konusu her bir davadaki özel koşullara göre hakim tarafından belirlenecektir. Hakim bu takdir yetkisini kullanırken hukuka ve hakkaniyete göre karar vermek zorundadır. Hakim haklı sebepleri belirlerken ‘adın gülünç, çirkin, iğrenç veya ahlaka aykırı bir anlam taşıması, ‘adın elverişsizliği veya telaffuzunun güç olması, aynı adın birden fazla kişi tarafından kullanılması nedeni ile başkaları ile karışıklığa neden olması, din ve uyruk değiştirme, kişinin başka bir ad ile tanınması, adın kişinin ilerlemesine veya ticari faaliyetlerine engel olması, aileden birisinin ağır bir suç işlemesi, kullanılması yasak öz ad veya soyadların kullanılıyor olması’ gibi nedenleri göz önünde bulundurmalıdır. İsim değişikliği davasında süre sıkıntısı bulunmamaktadır. İsim değişikliği hususunda haklı nedenlere sahip olan herkes istediği zaman davasını açabilir. Değişiklik kararını veren mahkeme, vermiş olduğu kararı ilgili nüfus idaresine gönderir. Nüfus idaresi mahkeme kararını işleme aldığında vatandaşın e-devlet ekranındaki ismi değişecektir. Böylece isim değişikliği süreci tamamlanmış olur.